top of page
ŞENER ÖZMEN'İN KALEMİNDEN
SON SULAR DA ÇEKİLDİĞİNDE...
2024
Şener Özmen
şair, yazar, güncel sanatçı, resim öğretmeni.
Nezir Akkul, ya da sanat dünyasının pek de bilmediği ismiyle Çepo’nun (Kürtçede solak) 2022’deki Tepenin Ardı* adlı kişisel sergisindeki, tuval çalışmalarından sonra ortaya çıkardığı eserler, içinde insan barındırmayan (insanların kendi rızalarıyla bu tekinsiz görünümlerin dışında kaldığını varsayarak) doğup, büyüdüğü, tüm alt-üst oluşlarına, yeniden ve yeniden yıkılışına tanıklık ettiği, üstelik hâlâ ürettiği coğrafyasına atılmış kesikler gibi okunabilir belki. Tepenin Ardı’ndaki tuval serisinde Çepo, tepenin ardındaki hakikatin de (belli bir bakışın masalsılaştırdığı hemen her şey) “çarpık” olabileceğini söylüyordu; burada sorun yaratan espaslardı, hayatın ve sanatın ‘boşluk’ kabul etmeyen gerçekliği, bir şeyleri istemsizce ortaya saçıyor da olabilirdi. Tepelerin ardı hep soluktu, yerden biten ağaç gövdeleri hüzünlü bir şekilde çıplak, kimileri kesilmiş (ya da kırılmış), zeminler bataklık (suların çekildiği zamanlara atfen), küçük yuvarlak bir nokta gibi havada asılı duran ‘güneşimsiler’, ölü bir gezegenin varlığını çağrıştırıyordu. Çepo sanki, yaşadığımız ve nefes aldığımız bir dünyayı değil de, görüler aracılığıyla ulaştığı şeyleri -bir çıkış olarak- resmediyordu; solgun, nefessiz ve neredeyse terkedilmiş… görüleri, Zilberman’daki Rising Waters, Radiating Lights sergisine önerdiği iki çalışmasında daha keskin (ve daha yırtıcı), bir nevi sözü uzatmadan ortaya çıkmıştı. Çepo sanki, gelgitlerin yüksek olduğu metaforları anımsayanların giderek yalnızlaştığı zamanlardan (doğa olaylarından ziyade, insanlara ve onların politik süreçlerine kilitlenmiş coğrafyasında Nordik bir sanat hakikatinin hiçbir zaman varolamayacağını bildiğinden), ışık kaynaklarının azaldığını (gelgitlerin; bilgi, aşk, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, yaşama istenci, Zerdüşt’ün öğretileri ve diğer şeyler gibi pek çok kaynaktan geldiği bir zaman yaşanmış mıydı sahi?) anlatan masalların kabaca bir deyişle sömürge düzeninde (sömürge kabadır) parçalandığı zamanlara dek uzanıyordu. T.S. Eliot’ın Ezra Pound için yazdığı ve yeni bir şiir çağını müjdeleyen şiiri Çorak Ülkesi’nden** beri biliyoruz;
Irmağın tentesi çökmüş: damar parmaklarıyla
Son yapraklar kavrayıp gömülür ıslak setlere. Yel
Arşınlar kavruk ülkeyi duyulmadan. Su perileri gitmiş.
13697239041815354034.jpg
SON SULAR DA ÇEKİLDİĞİNDE 1
150 x 210 cm, tuval üzerine akrilik, 2024
10636728321331986894.jpg
SON SULAR DA ÇEKİLDİĞİNDE 2
160 x 230 cm, tuval üzerine akrilik boya, 2024
NEZİR AKKUL: HAFIZA VE ANLATI OLARAK RESİM
2019
Mardin Artuklu
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Resim Anasanat Dalı
Bu çalışmada yağlı boya resim sanatını hafıza ve anlatı olarak ele alırken, 2012 yılından beri yaptığım yağlı boya çalışmalarının ana serilerini ayrıntılı olarak irdeliyorum. Ana argümanım, sanatçının imgelem dünyasının ve yaratıcılığının çocukluktaki yaşanmışlıklar başta olmak üzere doğa, mekan ve nesnelerden beslendiği, kolektif hafıza ve kuşaklararası aktarımın öznenin hafıza ve anlatısını şekillendirirken özgün sanat eserlerinin oluşumunda anahtar bir rol oynadığıdır. Çalışmanın ana bölümlerini Kamyon, Newroz, Sınır, Mevsimler, Baraka, Sur, Kuşlar, Mezarlık, Yol, Otoportre, Mezopotamya serilerinin incelemesi oluşturmaktadır. Ek olarak “Esin Kaynaklarım” adlı son bölümde çocukluğumdan itibaren bana ilham kaynağı olan Maradona, Yaşar Kemal, Anselm Kiefer, Vincent Van Gogh ve Nuri Bilge Ceylan’ın sanatımdaki izlerini tetkik ediyorum.
TÜMÜNÜ İNCELE
KIRMIZI KAMYON 4
60x90 cm. t.ü.y.b. 2016
13567218_1006042389444776_1967561523524247030_n.jpg
BARAKA I
50x70 cm. t.ü.y.b. 2015
Screenshot 2023-09-25 at 00.57.18.png
NEWROZ I
50x100 cm. t.ü.y.b. 2013
bottom of page